Proje Açıklaması

Devic sendromu (Nöromiyelitis Optika-NMO): klinik ve immunolojik özellikler

Prof. Dr. Gülşen Akman-Demir

Devic sendromu veya diğer adıyla nöromiyelitis optika (NMO), demiyelinizan hastalıklar spektrumu icinde omurilik ve optik sinirlerin ön planda tutulduğu bir hastalık grubunu oluşturur. İlk kez 1894 yılında tanımlanmış olan hastalıkta iki yanlı optik nörit ve miyelit ataklarının eşzamanlı gelişimi ile giden olgular tanımlanmıştır. Bundan yaklaşık 100 yıl sonra, 1996 yılında, Batı literatüründe NMO’nun tekrarlayan ataklarla seyir gösterebileceği ilk olarak. Uzak Doğu’da sadece optik ve spinal tutulumla giden ve Asya tipi MS, optikospinal MS gibi isimler verilen hastalığın da sıklıkla NMO ile ilişkili olduğu görülmüştür.

Klasik MS ile NMO arasında önemli klinik, radyolojik ve laboratuar farklılıklar mevcuttur. Multipl skleroz hastalarında kadın: erkek oranı yaklaşık 3:2 iken, NMO hastalarında kadınlar çok daha baskındır. Yukarıda da değinildiği gibi NMO’da optik sinirler ve omurilik tutulumu ön plandadır. Bunun yanı sıra nöroradyolojik olarak da MS hastalarında omurilikte genellikle bir omur yüksekliğini aşmayan lezyonlar görülürken, NMO hastalarında en az üç segmenti tutan uzamına yayılım gösteren geniş lezyon(lar) görülebilir. BOS bulguları da farklılık gösterir; MS hastalarında hücre sayısı 50’nin altındadır ve sadece lenfositler bulunur, protein normal veya hafif artmıştır ve hastaların %90’ından fazlasında oligoklonal bantlar bulunur. Buna karşın NMO hastalarında hücre sayısı 50’nin üzerinde bulunabilir ve polimorflar görülebilir, protein artmış olabilir ve oligoklonal bant pozitifliği olguların yaklaşık 5’te birinde görülür ve geçici olabilir. Bunların dışında NMO hastalarında SLE, antifosfolipid sendromu, Sjogren sendromu, Hashimoto tiroiditi, romatoid artrit, kolitis ülseroza, pernisyöz anemi, myasthenia gravis gibi diğer otoimmun hastalıklar daha sıklıkla görülür. 2004-2006 yıllarında NMO hastalarına özgü bir antikor gösterilmiştir ve NMO IgG olarak adlandırılmıştır. Bu antikorların aquaporin-4 adlı bir moleküle karşı gelişmiş olduğu gösterilmiştir. Bizim izlediğimiz hastalar arasında bu antikorların %60 oranında pozitif bulunduğunu, ancak MS ve diğer inflamatuar nörolojik hastalıklarda ve sağlıklı kontrollerde hiç bulunmadığını gösterdik.

1999 yılında A.B.D.’de bir grup araştırmacı NMO tanısında kullanılacak bazı kriterler önermiştir: mutlak kriterler arasında 1. optik nörit; 2. transvers miyelit; 3. hastada başka MSS tutulum bulgusu bulunmaması yer alırken, bunların dışında 3 major, 3 de minor kriter tanımlanmıştır. 2006 yılında aynı grup bu tanı kriterlerini biraz daha geliştirerek her hastada bulunması zorunlu olan mutlak kriterleri optik nörit ve transvers miyelit olarak tanımlayıp, aşağıdakilerden ikisinin bulunmasını şart koşmuşlardır: 1. üç segmenti aşan geniş spinal lezyon; 2. beyin MRG incelemesinin MS için atipik olması, 3. Anti-Aquaporin antikor pozitifliği. 2015 yılında uluslar arası bir grup yeni NMO tanı kriterlerini ortaya koymuştur. Buna göre seropozitif (antikor bulunan) ve seronegatif (antikor bulunmayan) hastalar olarak ikiye ayrılmıştır. Daha yakın zamanda hastaların bazılarında MOG proteinine karşı antikorlar da bulunabileceği gösterilmiştir.

Bu verilerin ışığında, NMO olgularının bazılarında MS için tipik olmayan bazı beyin lezyonlarının da bulunabileceği ileri sürülmüştür. Bunlar özellikle hipotalamusta, beyinsapında veya serebral konveksitede yer alan geniş, atipik lezyonlardır.

Bu hastaların tedavisinde pek çok seçenek kullanılmaktadır. Ataklarda yüksek doz kortikosteroid tedavisinin işe yarayabileceği bilinmektedir. Steroide yeterli cevap vermeyen olgularda plazmaferez yararlı olabilir; plazmaferez yapılamıyorsa intravenöz imunglobulin (IVIg) kullanılabilir. Ayrıca sitostatik ajanlar ve B lenfositlere karşı monoklonal antikor olan rituximab kullanılabilmektedir. Son yıllarda yürütülmüş randomize kontrollü çalışmalar sonuçlanmış ve pek çok yeni ajanın NMO tedavisinde etkili olabildiği gösterilmiştir; bunlar arasında satralizumab, eculizumab ve inebilizumab yer almaktadır.

Görüldüğü gibi NMO son yıllarda özellikle dikkat çeken ve araştırmaların üzerinde yoğunlaşmış olduğu bir hastalık olmuştur. Önümüzdeki yıllarda hastalığın immunolojik temelinin daha iyi tanımlanması ile klinik alt grupları belirlenebilecek ve daha iyi tedavi seçenekleri ortaya konabilecektir.

Randevu alabilirsiniz

Prof. Dr. Gülşen Akman Demir’den randevu almak için bağlantıya tıklayınız.

Randevu iste!